umulmadık

umulmadık
umulmadık ummadık

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • turnayı gözünden vurmak — umulmadık bir kazanç veya çıkar sağlama imkânı ele geçirmek Ne talih varmış bunakta. Turnayı gözünden vurdu, dedi. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GAYR-I ME'MUL — Umulmadık. Beklenmedik. Birdenbire …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • rezil — umulmadık, beklenmedik zararlı iş yapan, davranışta bulunan …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Cemal Süreya — Saltar a navegación, búsqueda Cemal Süreya (1931, Erzincan – 1990, Estambul) fue un poeta y escritor turco. Se licenció en la Facultad de Ciencias Políticas de la Universidad de Ankara, siendo posteriormente redactor jefe de la revista literaria… …   Wikipedia Español

  • görünmez kaza — is. Umulmadık zamanda, umulmadık biçimde olan kaza …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günün birinde — zf. Kesin olmayan umulmadık bir zamanda İnsan böyle bir şeye niyet etmeye görsün, fırsat günün birinde er geç zuhur eder. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendigelen — sf. Umulmadık bir zamanda gelen ve gelişinden sevinç duyulan (kimse veya şey) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maşallah — ünl., Ar. māşāˀe + allāh 1) (ma:şalla:h) Ne güzel, Allah nazardan saklasın anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz Maşallah! Şu güzelliğe bak, Ruhsar... A. İlhan 2) (ma:şalla:h) Umulmadık durumlar karşısında şaşkınlık ve sitem belirtmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zuhurat — is., ç., esk., Ar. ẓuhūrāt Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular Benim oraya gitmem zuhurata bağlıdır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aç gözünü, açarlar gözünü — 1. yapılan bir işte uyanık olmak gerekir yoksa umulmadık bir anda büyük zararlarla yüz yüze gelirsin anlamında kullanılan bir söz 2. yaptığın işlerde uyanık davranmazsan çok kötü durumlarla karşılaşır, gözünü dört açmak zorunda kalırsın anlamında …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (veya az) demiş — çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”